Font

KÖŞE YAZISI

İş makinesi denince akla ilk gelen modellerden biri ekskavatör. Kentsel dönüşüm projelerinin artmasıyla sadece sektör profesyonelleri değil, vatandaşlar da artık ekskavatörleri sokaklarda sıkça görmeye alıştı. İsmini söylemek zor olsa da, çalışma prensibini izlemek oldukça keyifli.

Ekskavatör pazarı nereye gidiyor? Bekoloder mevzi mi kaybediyor?

SİSTEM SON

Türkiye uzun yıllar boyunca bir “bekoloder ülkesi” olarak bilindi. Sektöre girdiğim dönemde en çok satılan makine bekoloder idi. Ardından 20 tonluk ekskavatörlerin satışları hız kazandı. Bugün geldiğimiz noktada ise 30 tonluk ekskavatörler en çok tercih edilen ekskavatör modeli oldu.

Bir dönem bekoloder yerine mini ekskavatör ve skid steer satışlarının artacağı öngörülüyordu. Bu tahminin yalnızca yarısı doğru çıktı: mini ekskavatörler büyük ivme kazandı ama skid steer pazarı küçüldü. 10 yıl önce %3’e yaklaşan pay, bugün %2’nin altında.

111

Pazarın son 10 yılı

İMDER verileri, 2014 yılında pazarın %33’ünü bekoloderlerin, %30’unu ise ekskavatörlerin oluşturduğunu gösteriyordu. O dönemlerde sektör, “1/3 bekoloder – 1/3 ekskavatör – 1/3 diğer makineler” dengesine alışmıştı.

Bugün tablo değişmiş durumda:

* Bekoloder payı hâlâ güçlü: yaklaşık %30.
* Ekskavatörler (miniler dahil) %47’ye yükselmiş durumda – yani pazarın neredeyse yarısı artık ekskavatörlerden oluşuyor.
* 2015’e kıyasla mini ekskavatör satışları %130 arttı.
* 11 ton ve üzeri ekskavatör satışlarında ise %100’lük artış söz konusu.
* Lastik tekerlekli yükleyici pazar payını korusa da, diğer ürün gruplarında küçülme gözleniyor.

Talebi artıran nedenler

Bu artışın arkasında birkaç önemli etken var:
* Mega projeler ve kentleşme: Son yıllarda büyük altyapı ve kentsel dönüşüm projeleri, ekskavatörleri vazgeçilmez hale getirdi. Depremle beraber yeni konut ve kentsel dönüşüm talebi çok arttı. Ekskavatörde ortalama tonaj bile yükseldi.

* Çinli üreticilerin girişi: Pandemi döneminde Batılı üreticiler tedarik sıkıntısı yaşarken, Çinli markalar uygun fiyat ve hızlı teslimatla pazarı domine etti. Bugün ekskavatör pazar payının %50’ye yaklaşmasında bu arz avantajı kritik rol oynadı.

* Bekoloder fiyatlarının yükselişi: Bekoloder maliyetleri Çinli ekskavatörlere yakın seviyelere gelip bir de tedarik problemleri olunca, birçok firma tercihini ekskavatörden yana yaptı.

2025’e bakış
İMDER raporuna göre 2025’in ilk 7 ayında Türkiye’de 9.034 makine satıldı. Bu rakam, rekor yıl olan 2024’ün aynı dönemine göre %15 artış anlamına geliyor. Dünya pazarı yavaşlarken, Türkiye ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde büyüme devam ediyor.

Detaya inildiğinde:
* Bekoloder satışları %15 artış gösterdi.
*
Ekskavatörlerde ise %9’luk bir düşüş var, özellikle mini segmentte daha belirgin bir daralma söz konusu. Bu tablo bize borsadaki “düzeltme hareketi”ni hatırlatıyor. Birkaç yıldır çok hızlı artan talep, doyum noktasına yaklaşmış olabilir. Ayrıca bekoloder fiyatlarının normale dönmesi ve kamu alımları bu makineye olan ilgiyi canlı tutuyor. Türkiye’de Hidromek, MST, TürkTraktör, Çukurova ve Mecalac gibi 5 üreticinin bulunması da bekoloder talebinin güçlü kalmasının temel nedenlerinden biri.

Dünya perspektifi

Türkiye’deki tabloyu küresel ekskavatör pazarıyla kıyasladığımızda benzer eğilimleri görmek mümkün:

* Küresel pazar değeri ekskavatör için 2023’te yaklaşık 75 milyar USD seviyesindeydi. Baktığım birçok raporun ortalaması bu şekilde gözüküyor. 2030’a gelindiğinde ise 100–120 milyar USD aralığına ulaşması bekleniyor.

* Asya-Pasifik bölgesi %40’ın üzerinde payla lider. Çin, Hindistan ve Güney Kore, büyümenin motoru konumunda. Hindistan’da bile Türkiye’ye benzer şekilde, ekskavatörlerin bekoloderi orta vadede geçmesi bekleniyor.

* Mini ekskavatörler küresel ölçekte yıldızı parlayan segment. 2025 itibarıyla 8–9 milyar USD büyüklüğünde olan pazarın, 2034’te yaklaşık 18 milyar USD’ye çıkacağı öngörülüyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yıllık büyüme oranı %13–14’e kadar çıkabiliyor.

* Avrupa ve Kuzey Amerika’da büyüme daha durağan olsa da, elektrifikasyon ve kompakt makinelere talep artışı dikkat çekiyor.

Sonuç

Türkiye iş makinesi pazarında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Geleneksel “bekoloder ülkesi” kimliği yavaş yavaş yerini “eksavator ülkesi” olmaya bırakıyor. Mega projeler, kentsel dönüşüm ve Çinli üreticilerin etkisiyle ekskavatörler pazarın yarısına hâkim olmuş durumda.

Ancak 2025 verileri, özellikle mini ekskavatörlerde bir yavaşlamaya işaret ediyor. Bu da pazarın olgunlaşmaya başladığını gösteriyor.

Dünya ölçeğinde ise Asya-Pasifik merkezli büyüme, mini ekskavatörlerin yükselişi ve teknolojik yenilikler ön plana çıkıyor. Türkiye’nin hikâyesi, aslında küresel pazarın küçük bir yansıması.

Sizce, Türkiye’nin “bekoloder ülkesi” kimliği yavaşça tarihe mi karışıyor, yoksa bu makine gelecekte hala güçlü konumunu koruyacak mı?