İş makineleri sektörünün önemli çatı kuruluşlarından olan İMDER ve İSDER, ulusal ve uluslararası platformlarda Türkiye’yi güçlü bir şekilde temsil etmeye devam ediyor. Bu doğrultuda 14-19 Mart tarihleri arasında Las Vegas’ta gerçekleşen ConExpo 2023’te İMDER ve İSDER Genel Sekreteri Oğuz Yusuf Yiğit önemli değerlendirmelerde bulundu. Yiğit, Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremin ardından bölgede çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini ve bu hareketliliğin iş makinesi pazarına da olumlu yönde etki ederek pazarın satış hacminin 12.000 adetlere çıkaracağını tahmin etti.
İMDER ve İSDER’in, sektörü koordine etmek ve ekipman sağlamak için ellerinden geleni yaptığını belirten Oğuz Yusuf Yiğit,”Kurtarmaya yardımcı olacak ekipman bulmaya çalışan insanlardan binlerce telefon aldık. Olaya karışan personel için travmatik bir durumdu çünkü arayanlar acil yardım için çaresizdi ve arama operasyonlarına yardımcı olacak vinç ve ekskavatör arıyorlardı” dedi. Depremden hemen sonra üyelerin hangi faaliyetleri gerçekleştirdiğinin merak konusu olduğunu belirten Oğuz Yusuf Yiğit, hızlı bir şekilde yönetim kurulu toplantısının yapıldığını ve AFAD ile iletişime geçildiğini söyledi.
“Etkilenen bölgede elektrik yoktu, telefon yoktu, iletişim kurmak çok zordu”
Depremin ilk gününde çok hızlı bir şekilde distribütör firmaların ve üreticilerin üyelerinin bölgeye ilk etapta 60 adet makine gönderdiğini belirten Yiğit, “Etkilenen bölgede elektrik, telefon şebekelerinde gerçekleşen kesilmeden dolayı iletişim kurmak oldukça zordu. Bölgeye katkı sağlamak için hızlıca ekipman servisi sağlayabilen yerel bayiler ve müdürlüklerden oluşan büyük bir ekip kurmayı başardık. Daha sonra bu ekibe 150 şirketten servis personeli dahil olarak yakıt, lastik ve diğer yardımları sağlayarak ekipmanın 7/24 çalışır durumda kalmasına yardımcı oldular. İMDER’e üye şirketler, depremin ilk günlerinde etkilenen bölgelere 300’den fazla makine gönderdi” dedi.
1 yıl içerisinde 85.000 yeni konut planlanıyor
Deprem bölgesindeki kurtarma operasyonlarında 10.000’den fazla makinenin yer aldığını söyleyen Oğuz Yusuf Yiğit, İMDER ve sağladığı ekipmanların 250’den fazla hayatın kurtarılmasına doğrudan dahil olduğunu düşünüyor. Yiğit, “Binlerce insan babasını, annesini, evladını ve sevdiklerini kaybetti. Bizim için çok duygusal bir dönemdi ama yardım etmek için sakin kalmamız gerekiyordu. Tüm üyelerimiz, yardım etmek için ellerinden geleni yaptılar. Hasar yaygın ve derindi, tahminen 800.000 bina hasar gördü ve 300.000 bina tamamen çöktü. 50.500’den fazla insan hayatını kaybetti ve en az 107.000 kişi yaralandı. Bölge, yaklaşık 14 milyon kişiye ev sahipliği yapıyordu. Şu anda bölgenin yeniden hayata döndürülmesi için büyük bir inşa çalışması yapılıyor. Yapılan çalışmaların uzun vadeli olacağı ön görülüyor. Bu kapsamda hızlı inşaat tekniklerini kullanarak bir yıl içinde 85.000 yeni konutun yapımı planlanıyor” değerlendirmelerinde bulundu.
Makine parkının önemi
İMDER, hafriyat makineleri satışının bu yıl %10-15 oranında artarak 12.000 adetlerin üzerine çıkacağını tahmin ediyor. Türkiye iş makineleri sektörünün de bu artıştan etkileneceğini, müteahhit ve kiralık ekipman filolarının da gelecekteki felaketlerde çok önemli bir yerde bulunacağını belirterek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kiralama ve müteahhit şirketlerinin sahip olduğu makine parklarının önemi bir kez daha anlaşıldı. Yaşadığımız bu deprem, Türkiye’nin yüz yıllık geçmişindeki en büyük felaket olarak kaydedildi. Depremde gördüğümüz üzere iş makineleri önemli bir yerde bulundu. Makinelerimizi bu tip olaylarda kullanmak zorunda kalmamayı diliyorum ama bu gibi durumlara da hazırlıklı olmak için, makinelerimizin gerekli bakım ve onarımlarını zamanında yapmamız gerekiyor. İMDER ve sektörde yer alan firmalar olarak iş makinelerimizin, aslında milli servet olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum” açıklamalarını yaptı.
“Yalnız olmadığımızı bilmek bizi daha iyi hissettirdi”
Uluslararası iş makinesi firmalarının da yıkıcı depreme olan desteğine değinen Yiğit, “Devlet kurumlarını ve STK’ları yanımıza almak ve üyelerimizin kaynaklarını göstermek istiyoruz. Bir daha asla böyle bir durumu hazırlıksız yakalanmak istemiyoruz. Yardım göndermek isteyen ortaklardan birçok mesaj aldık. Onları AFAD’a bağladık. Birçok telefon görüşmemiz oldu. Yalnız olmadığımızı bilmek bizi daha iyi hissettirdi” sözlerini kaydetti.
