İnşaat ve iş makineleri sektöründe yaşanan gelişmeleri, 27 yıldır hiç ara vermeden okuyucularına aktaran Makina Market, hala ilk sayıdaki heyecanı ile yayın hayatını sürdürüyor.
Abonelik Formu
Abonelik Formu

Konteyner hasarları blok mermer ihracatında maliyeti 40 kat artırdı

Türkiye’nin blok mermer ihracatı, taşımacılık zincirindeki sorunlar ve artan konteyner hasarları nedeniyle yüksek maliyet baskısı altında kaldı. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nin (İMİB) öncülüğünde, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu koordinasyonuyla yapılan toplantıda, konteyner hasarlarının sektöre getirdiği finansal yük ele alındı. İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kalfa, “Eskiden 300-400 dolara çözülen bir konteyner hasarı bugün 13-14 bin dolara ulaştı” diyerek maliyetin 40 kat artığını ifade etti.

İMİB ev sahipliğinde, Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB), Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB), Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) ve Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) iş birliğiyle gerçekleştirilen toplantı, blok mermer taşımacılığında yaşanan konteyner hasarlarına kalıcı çözümler üretmeyi amaçladı.Toplantıda konuşan İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kalfa, “Artık sadece taş değil, sabrımız da kırılıyor” sözleriyle sektörün geldiği noktayı özetledi.

Eski konteynerler ve dikkatsizlik hasarları artırıyor

Mustafa Kalfa, konteyner tabanındaki traverslerin mukavemetini yitirmesi ve kondisyonu düşük konteynerlerin mermer yüküne tahsis edilmesinin, hasarları kaçınılmaz hale getirdiğini söyledi.Aktarma limanlarında elleçleme sırasında yaşanan özensiz işlemlerin de bu hasarları katladığını belirten Kalfa, “Bir konteynerde meydana gelen hasar yüzünden diğer sağlam konteynerlerin sevkiyatı da durduruluyor, ardiye cezalarıyla karşılaşıyoruz. Eskiden 300-400 dolara çözülen bu hasarlar artık 13-14 bin dolarlık bir yük haline geldi” sözlerini kaydetti.

Armatörlerin baskısı ihracatçıyı köşeye sıkıştırıyor

Armatörlerin artan taleplerinin ve limanlardaki tekelleşmenin sektör üzerindeki baskıyı artırdığını vurgulayan Mustafa Kalfa, rekabet ortamının ortadan kalktığını vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti: “Bugün İtalya bir konteyner mermeri ABD’ye 2 bin dolara gönderirken biz 6 ila 8 bin dolar arasında ücret ödüyoruz. Üstelik ‘ödemiyorsanız sevkiyatınızı durdururuz’ baskısı yapılıyor. Özelleştirmeler sonrası üç büyük hat piyasayı kontrol eder hale geldi. Eskiden rekabet vardı, şimdi tam anlamıyla tekel var. Bizim sesimiz bu tekelin gürültüsü arasında kayboluyor.”

Mustafa KALFA – İMİB Yönetim Kurulu Üyesi

Sigorta sistemleri ve aktarma limanları sektörü korumasız bırakıyor

Konteyner hasarlarının sigorta kapsamı dışında tutulduğuna dikkat çeken Kalfa, sigorta şirketlerinin bu konuda sorumluluk almak istemediğini belirtti. Aktarma limanlarında ise denetim eksikliğinin riski katladığını dile getiren Mustafa Kalfa, “Türkiye’den yük çıkıyor, Kolombo’da ya da Pire’de aktarma yapılıyor. Her aktarma bir risk. Çünkü o limanlarda ne gözetimimiz var ne kontrol gücümüz. Hasar riski bu yüzden katlanıyor” dedi.

Kalfa, ayrıca uluslararası bağlayıcılığı olmayan CTU Code standartlarının lashingleme işlemlerinde ciddi boşluklar bıraktığını ifade etti.

“Limanlarda üç firma değil, Türkiye’nin sesi çıkmalı”

Sektördeki kartelleşmeye dikkat çeken Kalfa, “Bu ülkenin ihracat yükünü çeken biziz. Artık limanlarda üç firma değil, Türkiye’nin ihracat gücü de konuşmalı. O güç, birlik olmuş, ortak akılla hareket eden bir güç olmalı” diyerek sektörel dayanışmanın önemini vurguladı.

Sektör güç birliği kurmadan sorun çözülemiyor

Mustafa Kalfa, bireysel girişimlerin yetersiz kaldığını belirterek sektörün kolektif hareket etmesi gerektiğine dikkat çekerek“Bugün her armatörün karşısına tek tek çıktığımızda elimiz zayıf kalıyor. Çünkü karşımızda sigorta sistemlerinden liman kartellerine kadar dev bir yapı var. Bizim de aynı kurumsallıkta, aynı ciddiyetle hareket etmemiz gerekiyor. Güç birliği artık tercih değil, zorunluluk. Ortak bir masa kurmazsak, pazarlık değil teslimiyet masasına oturuyoruz.”

Kalfa, “Ulusal Taşıma Hattı” çağrısı yaptı

Kalfa, dünya mermer ticaretinde önde gelen ülkelerin kendi taşıma sistemlerini kurarak lojistik zincirinde bağımsızlaştığını belirtti. Türkiye’nin de benzer bir adım atması gerektiğini dile getiren Kalfa, “Ülkemizin uluslararası bir konteyner taşıma hattının olmaması büyük eksiklik. Orta ve uzun vadede, bu tekelci yapıyla rekabet edebilmek için ulusal bir hattın hayata geçirilmesi şart” dedi.
Kısa vadede ise özel sektörün yürüttüğü açık yük gemi taşımacılığının desteklenmesi gerektiğini vurguladı: “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı nezdinde bu konuda adımların ivedilikle atılması gerekiyor.

Doğal taş sektörü üzerine düşeni yapmaya hazır

Türkiye’nin toplam 6 milyar dolarlık maden ihracatının 2 milyar dolarını gerçekleştiren doğal taş sektörünün üzerine düşen görevi yapmaya hazır olduğunu belirten Kalfa, hedeflerinin yalnızca konteyner hasarlarını azaltmak değil, Türkiye’nin mermer ihracatında rekabet gücünü artırmak olduğunu söyledi. Kalfa,“Biz sadece bir lojistik sorunla değil, sistemsel bir güç dengesizliğiyle mücadele ediyoruz. Bunu ancak kamu-özel sektör iş birliğiyle aşabiliriz” diye konuştu.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÖNCEKİ HABER

Zoomlion, “Yıldızların Işıltısı Altında” stratejik iş ortaklarıyla buluştu

SONRAKİ HABER

Barankaya İnşaat, BOMAG RS 650-2 yol stabilizeri ile yol yapımında yeni bir dönem başlattı

BENZER HABERLER
Total
0
Share