İskele ve kalıp sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alan Doka Türkiye, 2021’de hedeflerinin üstünde bir büyüme gerçekleştirerek, yılı başarıyla tamamladı. Avantajlı ürün ve çözüm, tecrübeli ekip ve dijitalleşme ile başarılarını artırdıklarına dikkat çeken Doka Kalıp İskele Genel Müdürü Ender Özatay, “Bir apartman projesinden büyük bir köprü projesine kadar tüm inşaat sektörünün gönlünde ‘Doka’ olduğunu görüyoruz” dedi.
Türkiye ve yurtdışındaki projelere avantajlı iskele ve kalıp çözümleri sunan Doka, 2021’de önemli bir büyüme elde ederek, yılı başarıyla kapattı. 5 katlı bir apartman projesinden büyük bir köprü projesi kadar tüm inşaat sektörüne hizmet vererek, 2021 yılında hedeflerinin çok üstünde bir büyüme gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Doka Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay ile bir araya geldik ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Pandemi, ekonomik problemler ve kur artışı derken zor bir yılı geride bıraktık. Bu kapsamda Doka, 2021 yılını nasıl tamamladı?
İçinde bulunduğumuz bilinmezliğin hâkim olduğu 2021 yılında işlerin nereye gideceğini ön göremediğimiz için güvenli tarafta kalmayı tercih ettik ve mevcut durumu korumaya yönelik senaryolar üzerinde durduk. Büyümeye yönelik hedefler belirlemedik. Fakat, 2021 yılında ciromuzda öngörülerimizin çok ötesinde bir büyüme gerçekleşti. Üstelikte bu büyüme, pandemi sürecinin devam ettiği bir yılda oldu. Bu dönem içerisinde hem yurtiçinde hem de yurtdışında pazar payımızın arttığını gözlemliyoruz. Bu anlamda 2021 sonuçlarından oldukça memnunuz.
Büyümenizdeki bu başarıyı neye borçlusunuz?
Türkiye, 2018-2019 yıllarında büyük bir kriz atlattı. O dönemde inşaat sektörü tepe taklak oldu. Doka olarak 2018 yılından beri kadromuzu korumaya devam ediyoruz. İşi çok iyi bilen ekibimizi hiç dağıtmadık. Bu güçlü ekibi korurken, aynı zamanda dijitalleşmeye de büyük yatırımlar yaptık. Bu süreçte kalıp kiralama işinden çıkmaya karar verdik. Bu planı, 2020 yılında uyguladık. 1 milyon Euro’nun üzerindeki projelerde kiralama yaparken, 1 milyon Euro’nun altındaki işlerde ise satış tarafına yöneldik. Bu planın olumlu etkilerini gördük. Çünkü 2020’den sonra faiz ve kurdaki yükselmeler neticesinde kira işinde olmamamız, bize finansal olarak büyük avantaj sağladı. Bu stratejiyle bir yandan sermaye yapımızı korurken bir yandan da hizmet kalitemizi arttırdık. Bunun yanında karlılığımızı da artırmış olduk. Tüm bunları üst üste eklediğimizde hem dijitalleşme hem de 2019 yılında aldığımız stratejik karar ve mevcut ekibimizi koruyabilmiş olmamız da beraberinde başarıyı getirdi. Başarımızın yanı sıra gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki projelerde herkesin tecrübesi ve ürünlerine güvendiği için Doka ile çalışmak istediğini gözlemliyoruz. Hangi proje olursa olsun, bu 5 katlı bir apartmanda olsa büyük bir köprü projesi de olsa bütün inşaat sektörünün gönlünde Doka olduğunu görüyoruz.
2021 yılında hangi önemli projelerde yer aldınız?
Bizim için son yıllarda yer aldığımız en önemli projelerin başında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Projesi geliyor. Bunun yanında İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nde yer alan Ziraat Finans Kuleleri projesi de çok önemliydi. Öte yandan Akkuyu Nükleer Santrali’nde yüzde 80 pay ile en büyük tedarikçi konumunda yer aldık. Proje, hala devam ediyor. Çok önemli köprü projeleri başladı. Örneğin Kuzey Marmara Otoyolu’nun uzantısı olan Sular Vadisi Projesi var. Bu projede Osman Gazi Köprüsü büyüklüğünde bir köprü inşa ediliyor. Bu projeye de başlamak üzereyiz. Yurtdışı özelinde konuşursam Irak Merkez Bankası Projesi’ni tamamladık. Azerbaycan’da Port Bakü bitmek üzere. Kazakistan’da pandemi hastaneleri tamamlandı ve açılışı yapıldı. Özbekistan’da Orta Asya’nın en yüksek binası olan Nestone tamamlandı. Doka olarak tüm projelere en iyi çözümü sunmaya devam ediyoruz.
İnşaat maliyetlerinin artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu artışlar karşısında inşaat firmalarına sunduğunuz çözümler nelerdir?
İnşaat firmaları, maliyetler noktasında oldukça zorlu günler geçiriyor. Kullanılan ürünün fiyatı ve işçilik giderleri de maliyeti artıran temel sebeplerin başında geliyor. İşçilik fiyatları, Doğu Avrupa ülkelerine giderek yaklaştı. Bugün şantiyede işçinin günlük yevmiyesi 350 TL’ye geldi. Bu artışların içerisinde panel kalıp sistemlerini analiz ettiğimizde panel kalıp, kaba inşaat maliyetlerinde yüzde 8 oranında bir indirim sağlıyor. Biz de inşaat firmalarına maliyet avantajı sağlayabilmek için panel kalıba odaklanmaya karar verdik ve ReFormaX adında ekonomik bir panel kalıp sistemini müşterilerimize sunduk. ReFormaX, Framax XLife ve Frami XLife olmak üzere 3 ürünümüz ile inşaat sektörüne yönelik panel kalıp sistemlerindeki ürün gamını tamamladık. ReFormaX, toplam inşaat maliyetini konuştuğumuz şu günlerde tüm inşaat sektörü tarafından en çok tercih edilen ürün oldu. ReFormax ürünü Türkiye’nin dışında Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan gibi ülkelerde yaptığımız projelerde de kullanılıyor. Sonuç itibariyle düşük maliyet ve yüksek verimlilik sağlayan panel kalıp sistemlerimizle inşaat maliyetlerini düşürüp, müşterilerimizin karlılığını artırıyoruz.
Dijitalleşme, tüm sektörlerde etkisini giderek artıyor. Doka ve sektörünüz özelindeki dijitalleşme çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sektörde e-ticaret üzerinden kalıp satmaya başlayan ilk firmayız. Bu alana yatırımı önemsedik. E-ticaret satışlarımız, ciromuzun yüzde 10’una yaklaştı. Bunun giderek artacağını ön görüyoruz. Çünkü bireysel tüketim alışkanlıklarımızın şirketlerin tüketim alışkanlıklarına da yansıdığını düşünüyorum. Zaman içerisinde herkesin iskele ve kalıp sistemlerini dahi e-ticaret üzerinden alacağına inanıyorum. İlerleyen dönemlerde sahadaki kalıp hizmetlerinin dijital ortamdan verileceğini düşünüyorum. Müşterilerle olan görüşmelerin de dijital ortamda yapılacağını hatta tekliflerin hepsinin dijital ortamda verilip, sanal gözlükler aracılığıyla müşterilere birebir canlı sunum yapılacağını ön görüyorum. Buna hazırlanmak için de şirketimiz bütün çalışmaları, 3 boyutlu ortama taşıyor. Kısa bir süre içinde 2 boyutlu bir çizim ya da sunum tamamen iş planından kalkacak. Birçok 3 boyutlu proje yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Teklifleri, 3 boyutlu sanal ortama taşıyıp, 3 boyutlu ortamda sanal gözlükler vasıtasıyla müşteriler ile görüşme yapacağımız dönemin çok yakında geleceğini düşünüyorum.
Doka olarak belirli dönemlerde üniversiteli gençlerle bir araya geliyorsunuz. Gençlerin sektöre bakış açısı nasıl?
Gençlerin mutlaka çalışmış ve tecrübe sahibi insanlardan bir şeyler öğrenebileceğine inanıyorum. Tabi, tersine mentörlükle biz de onlardan bir şeyler öğrenebiliriz. Yaklaşık yedi yıldır öğrencilerle bir araya geliyoruz. Özellikle üniversitelerin inşaat fakülteleri öğrencileriyle buluşmaktaki en büyük amacımız; tecrübelerimizi onlara aktarabilmek ve mümkünse yol gösterebilmek. İş hayatında nelere ihtiyaçları olacabileceğini, kariyer planı yaparken nelerin önemli olduğunu bilmeliler. Kendilerine nelerin avantaj sağlayacağını öğrenmeliler. Öğrencilerin 3 boyutlu tasarımı bilerek mezun olması gerektiğini onlara iletmeliyiz. Ana dili gibi İngilizce konuşmalılar. Bugün baktığımızda revit ve tekla bilmek mezun olduğunuzda direkt işe alınma sebebi olabilir. Ama maalesef revit, tekla gibi ya da 3 boyutlu AutoCAD programlarını bilerek mezun olan sayısı çok az. Bu tip ipuçlarını öğrencilerle paylaşmak, onlardan da bir şeyler duymak hoşumuza gidiyor. Geçen ay Yıldız Teknik Üniversitesi’nde “İlk Baretim” etkinliğinin ana sponsoruyduk. Önümüzde İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bir etkinliği var. Bu etkinliğe de katılmayı düşünüyoruz.