Ön yargıları yıkarak, birçok sektörde kendilerini kanıtlayan kadınların, iş makineleri sektöründe de başarıyla var olabileceğini göstermek üzere başlattığımız “Baretin Rengi Olmaz” köşemizin bu ayki konuğu Karyer-Tatmak’ta Endüstriyel Ürünler Satış Müdürü olarak görev alan Pelin Altuntaş oldu. 23 yıllık meslek hayatının, 18 yılını iş makineleri ve endüstriyel ürünler sektörüne gönül vermiş biri olarak tanımlayan Altuntaş, “Kadınların, erkeklere göre daha pratik ve çözüm odaklı olduğunu düşünüyorum. Kadınların, içlerindeki potansiyeli gerçekleştirebilmeleri için kendilerine inanmalarını tavsiye ediyorum” sözlerini kaydetti.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Firmadaki görev ve sorumluluklarınız nelerdir?
Karyer-Tatmak firmasında Endüstriyel Ürünler Satış Müdürü olarak çalışıyorum. Bölümümüz çatısı altında HELI marka forklift, IPC marka zemin temizlik makineleri ve Rasco marka yol süpürge araçları bulunuyor. 23 yıllık meslek hayatımın 18 yılını iş makineleri ve endüstriyel ürünler sektörüne gönül vermiş biriyim.
Bu sektöre girmek aklınızda var mıydı? Sektöre giriş hikayeniz nasıl oldu?
İktisat mezunuyum fakat bölümümle ilgili iş alanları hiç ilgimi çekmedi. İlk işim uluslararası nakliye sektöründe satış sorumlusu görevi olunca, satışın dinamizmini sevdim. Sektöre adım atışım, 2005 yılında HMF Makina ile oldu. Bayi ziyaretlerimde müşteri sahalarına gidip yapılan işin bir parçası olduğumu hissetmek, sektörde kalmama sebep oldu.
İşinizle ilgili detay verebilir misiniz? Firmada, hangi alanlarda faaliyette bulunuyorsunuz?
Öncelikli görevlerim arasında; yetkili satıcısı ve distribütörü olduğumuz markaların yurt dışı merkezleri ile bağlantılar kurmak, siparişlerin takibi, fiyat ve pazarlama stratejileri oluşturmak, ekip arkadaşlarım ile beraber bayi ve müşteri ziyaretleri gerçekleştirmek bulunuyor. Satış ve satış sonrası, ithalat ve ihracat, muhasebe ve finans bölümleriyle her zaman koordineli çalışmak durumundayız. Dolayısıyla her departman ile dirsek temasında olduğumuzu söyleyebilirim.
Görevinize başlamadan önce iş makineleriyle ilgili bir eğitim aldınız mı?
Sektöre girmeden önce çeşitli satış eğitimleri almıştım fakat iş makinesi ile ilgili bir eğitimim daha önce hiç olmadı. Çalıştığım şirketlerde temsil ettiğimiz ürünlerle ilgili detaylı eğitimler aldım. İnsan yaptığı işe meraklıysa zaten okuduğu, izlediği şeyler de işiyle ilgili oluyor. Mühendisler Odasının verdiği eğitimlere katılarak 2008’de aldığım G sınıfı operatör belgem bulunuyor. Sektörel dergilerle; ülkeyi, internet üzerinden de dünyadaki gelişmeleri takip ediyorum. Temsil ettiğim ürünler içinde en çok forklifti seviyorum. Çünkü; gıda, kimya, lojistik gibi birçok sektörde taşıma ve kaldırma konusunda joker görevi üstlenen bir araç.
Firma faaliyetlerine sizinle birlikte toplam kaç kadın ekip arkadaşınız katkı sağlıyor?
Şirket çalışanlarımızın yarısını kadınlar oluşturuyor ve bu oran artmaya devam ediyor.
Çalıştığınız firmanın kadın istihdamına olan bakış açısını değerlendirebilir misiniz?
Karyer-Tatmak firması, 70 yıllık bir aile şirketi ve şu an ailenin 3. kuşağı tarafından yönetiliyor. Yönetimde; hem duruşları, hem de bilgi ve becerileriyle birlikte çalışmaktan onur duyduğum 2 kadın yöneticimiz; Sayın Merve Yerdelen ve Begüm Yerdelen Özaslan var. Finans direktörümüz başarılı bir iş insanı. Ayrıca insan kaynakları, muhasebe ve finans, satış destek bölümlerinde sadece kadın çalışanlardan oluşan bir ekipte bulunuyor. İş ortamımızda güzel bir sinerji içinde çalışıyoruz.
Erkek egemen bir sektörde kadın olmanın farklılığını yaşıyor musunuz?
Uzun yıllardır erkek egemen bir sektörde, hem de sahada çalışıyor olmak sadece iş hayatımı değil tüm hayatımı farklılaştıran bir durum. Başlarken bazı ön yargılarım ve korkularım vardı fakat çok sevdiğim bir iş arkadaşımın desteği ile motivasyonumu korudum. Satış yaparken satın alma bölümü veya direkt şirket sahipleri ile görüşüyorsunuz. Bir kadın olduğum için teknik donanımım çok sorgulandı. Bu yüzden kendimi hem temsil ettiğim ürünle hem de rakip ürünlerle ilgili sürekli geliştirmek durumunda kaldım.
Bir kadın olarak erkek egemen bir sektörde yer alırken zorlandığınız noktalar oldu mu?
Teknik olarak kendimi geliştirdikten sonra zorlanmadım. İş makinesi bir erkek oyuncağı ve erkeklerin kendi aralarında kullandıkları jargonları var. Yıllarım şantiyelerde geçti ve bir kez bile canımı sıkacak bir sorun yaşamadım.
Sektörde kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığını düşünüyor musunuz?
Pozitif ayrımcılık terimi çelişkili bir terim. Bence ayrımcılığın pozitifi veya negatifi olmamalı. Önce hayatın olağan akışı içindeki hallerimizi genel olarak düzeltmek gerektiğini düşünüyorum.
Kadın gözünden iş makinesi sektörünü ve bu alandaki mekanizasyonu değerlendirir misiniz?
Teknoloji artık çok daha hızlı gelişiyor. Her türlü bilgiye ulaşmak çok kolay. Özellikle pandemi döneminde çok sayıda online eğitimler gerçekleşti ve birçok toplantı web üzerinden yapıldı. Satış süreci; sadece fiyat teklifi ve katalog gönderilen bir süreç değildir. İş makinesi sektöründe rekabet eskisine göre daha yoğun. Bu rekabet içinde her türlü teknolojiden faydalanmak gerekiyor.
İş makinesi sektöründe çalışan bir kadın olarak, sektördeki kadınlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Sadece sektörde değil ülkemizde kadın çalışan olmak, hem de bir anne olarak kadın çalışan olmak kolay değil. Kadınlara ev hayatlarında da atanmış vazifeler olduğundan, erkeklere göre hep daha mücadeleci olmak zorunda kalıyor. Kadınların, erkeklere göre daha pratik ve çözüm odaklı olduğunu düşünüyorum. Kadınlara, içlerindeki potansiyeli gerçekleştirebilmeleri için kendilerine inanmalarını tavsiye ediyorum.
Siz iş makinesi sektöründe kadın çalışanların sayısının az olmasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?
Aslında sorun sadece kadın çalışan sayısı değil. Yeni jenerasyonun genel olarak çalışma hayatına bakışı da bizlerden farklı. Özellikle satış sonrası hizmetler ve teknik bölümlerde işinin uzmanı olan usta bulmak zor. Eğitim sistemimizde mesleki eğitimlere ağırlık verilmeli.
Son olarak eklemek istedikleriniz
Kendime Mustafa Kemal Atatürk’ü rehber edinmiş biri olarak, en sevdiğim sözlerinden biri şudur: “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Hiçbir koşulda umudumuzu yitirmeyelim. İlham aldıklarımız olduğu gibi, bizden sonra gelen kuşaklara da ilham olalım.
