İnşaat ve iş makineleri sektöründe yaşanan gelişmeleri, 27 yıldır hiç ara vermeden okuyucularına aktaran Makina Market, hala ilk sayıdaki heyecanı ile yayın hayatını sürdürüyor.
Abonelik Formu
Abonelik Formu

TÜRK İŞ MAKİNALARI SEKTÖRÜ, GLOBAL KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEYİ AMAÇLIYOR

TÜRK EKONOMİSİNİN İTİCİ GÜCÜ VE KALKINMANIN ANAHTARI İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜ, PANDEMİ DÖNEMİNDE OLUŞAN GLOBAL KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK İÇİN HAREKETE GEÇTİ. İMDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI MERİH ÖZGEN: “TÜRKİYE, DÜNYA İŞ VE İNŞAAT MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN ÜRETİM ÜSSÜ OLABİLİR” DEDİ.

 

Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, Türkiye’nin üretim anlamında Avrupa’nın 10’uncu büyük ülkesi konumunda olduğunu belirterek, “Yüksek mühendislik kabiliyeti ile ürettiğimiz üstün kaliteli makinelerle küresel rekabette önemli bir oyuncu haline geldik” dedi. Özgen, “Pandemi döneminde tedarik zincirlerindeki kırılmalardan dolayı zincirin ilk halkası konumunda olan Çin, Hindistan gibi ülkeler, sektörün parça ve komponent ihtiyacını karşılamakta zorlandı. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere üretici ülkeler, tedarikçilerinin kendi ülkelerine yakın coğrafyada üretim tesisine sahip olmasını gündemlerine aldı. AB’ye üyelik sürecinde kaydettiğimiz AB teknik müktesebatına yüksek uyum durumumuz, AB içinde kurulan tedarik zincirlerinden daha fazla pay alma potansiyelimiz ve uluslararası ilişkileri başlatma, geliştirme, biçimlendirme yeteneğimiz bize avantaj sağlıyor. İş ve inşaat makineleri sektörü, devletimiz tarafından sağlanacak teşvik ve destekler ile kritik parça, aksam ve komponent üretiminde ciddi bir yol kat etme ve önemli bir üretim üssü olma potansiyeline sahiptir” ifadelerini kullandı.

 

Merih ÖZGEN – İMDER Yönetim Kurulu Başkan

 

“COĞRAFİ KONUMUMUZ AVANTAJ”

Pandemiye rağmen 2020 yılında 1.4 Milyar Dolar değerinde ihracat kaydeden ve Avrupa’nın 7’nci, dünyanın ise 11’inci büyük pazarı olan Türk iş makineleri sektörü,  Avrupa, Orta Doğu, Rusya, Kuzey Afrika ve Orta Asya pazarları başta olmak üzere toplamda 133 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Doğrudan 130 bin kişiye istihdam sağlayan sektör, kapasite kullanımoranlarında da ülkemiz makine sanayi ortalamalarının oldukça üzerine çıkabildi. Türkiye’nin savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda bağımsız yerli üretici haline geldiğini vurgulayan İMDER Başkanı Merih Özgen, “Sektörümüzde yerli katkı oranı yaklaşık olarak yüzde 55-60 civarında. Bununla beraber beton ekipmanları, kırma eleme tesisleri gibi bazı alt sektörlerimizde yerlilik oranı yüzde 80’lere kadar çıkmakta. Toplam iç pazarın yüzde 40’ını yerli üreticiler sağlamakta” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Pandemi döneminin yarattığı farkındalık ile beraber dünya artık stratejik üretimde Uzak Doğu bağımlılığından kurtulmak istiyor. Gelişmiş ülkelerde yerleşik olan ve global değer zincirlerine sahip firmalar, bu dönemde tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar nedeniyle, zincirin halkalarını kendi ülkelerinde veya kendi ülkelerine yakın coğrafyalarda yeniden biçimlendirme ve konumlandırma düşüncesi içerisindeler. Makine sektöründe de bu durum geçerli. Özellikle AB’nin en yakın tedarikçisi olan ülkelerden biri olarak, coğrafi anlamda konumumuzu avantaja çevirebilir ve Türk ekonomisine büyük katkılar sunabiliriz.”

 

 

DEVLET DESTEĞİYLE İHTİYACIMIZI ÜRETEBİLİRİZ”

Özgen “Bu doğrultuda devletimizin desteği ile sektör olarak Uzak Doğu’dan karşıladığımız aksam, parça ve komponent ihtiyacımızı kendimiz üretebiliriz. Özellikle güç ve aktarma organlarında ve hidrolik komponentler gibi bazı önemli aksamlarda yurtiçinde önemli derecede üretim açığı bulunduğu için bu alanlarda stratejik üretime geçmeliyiz. Global ölçekte sektörde son dönemlerde yeşil üretim, sıfır karbon izi gibi çevre hassasiyeti içeren politikalar gündemde. Teknoloji anlamında ise başta elektrifikasyon olmak üzere dijitalizasyon, otonom makineler, üretimde 4.0 gibi yıkıcı teknolojiler sektörde ön plana çıkıyor. Bu yeni politikaları ve teknolojileri Türk iş makineleri sektörü ne ölçüde benimserse o ölçüde küresel rekabette öne çıkma şansını yakalayabilecektir. Değişen ve gelişen dünya düzenine her anlamda ayak uydurabilmek, bizi tehditleri fırsata çevirme imkanına kavuşturacaktır” dedi.

 

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÖNCEKİ HABER

DÜNYANIN EN BÜYÜK İŞ MAKİNESİ ÜRETİCİLERİNİN LİSTESİ AÇIKLANDI

SONRAKİ HABER

BİRİNCİ KALİTE ÜRÜNE BİRİNCİ KALİTE SERVİS HİZMETİ

BENZER HABERLER
Devamını Oku

Türk doğal taşları dünya sahnesinde

Türk doğal taşı, bu yıl Singapur’da düzenlenen dünyanın önde gelen mimarlık festivali ‘World Architecture Festival ‘de (WAF) yer…
Total
0
Share