VOLVO CONSTRUCTION EQUIPMENT BAŞKANI MELKER JERNBERG, VOLVO CE’NİN ELEKTRİKLİ EKİPMANLAR KONUSUNDA İDDİALI HEDEFLERİ OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZDİ VE VOLVO GROUP’UN 2030 YILINA KADAR SATILAN EKİPMANLARIN YÜZDE 35’İNİN ELEKTRİKLİ OLMASINI HEDEFLEDİĞİNİ SÖYLEDİ.
APA Yayıncılık’ın İngiliz yayın partneri KHL Group tarafından çıkartılan İnternational Construction Dergisi’nin editörü Andy Brown, Volvo Construction Equipment Başkanı Melker Jernberg ile önemli bir röportaj gerçekleştirdi. Andy Brown ve Volvo Construction Equipment (Volvo CE) Başkanı Melker Jernberg’in bir saat süren görüşmesinde Çin’in inşaat sektörü, elektrikli inşaat ekipmanları ve Covid-19’un dünyadaki etkileri konuşuldu.
COVID-19 VE İNŞAAT EKİPMANLARI
Volvo CE Başkanı Melker Jernberg, inşaat sektörünün Covid-19 sürecinde birçok sektörden daha şanslı olduğu, inşaatın hükümetler tarafından çoğunlukla ‘gerekli’ kabul edildiği ve çalışmaların büyük ölçüde devam ettiğini ifade etti. Jernberg, 2020 yılında dünya genelinde inşaat ekipmanı satışlarının düştüğünü belirtirken, Çin’de bunun tam tersi bir ivme yaşandığını ve satışların çift haneli arttığının altını çizdi. Volvo CE’nin kısmen SDLG ortak girişimi sayesinde ülkede güçlü bir dayanağa sahip olduğunu ve Çin’in güçlü ekonomik performansından yararlandığını vurgulayan Melker Jernberg, “Çin’in bu kadar iyi performans göstermesi, Volvo’nun 2020 satış rakamlarında büyük bir artış sağladı, ancak elbette şirketin orada güçlü bir varlığa sahip olması şans değil. Tıpkı beş yıl içinde elektrikli inşaat ekipmanı satışları önemli ölçüde artmış gibi. Bu, elektrik odağına bakıldığında Volvo CE’ye fayda sağlayacak” dedi.
KÜRESEL SATIŞLAR
Covid-19 sonrası küresel satışlar hakkında yorum yapan Jernberg, “Çevremizde 2020’nin 2. ve 3. çeyreklerinde ağır şekilde etkilenen birçok farklı işletmeye bakabilirsiniz. Devam eden bir işin içinde olduğumuz için şanslıyız. Bu başarımızı sahip olduğumuz organizasyona borçluyuz” diyor. Tüm dünyada yaşananlar göz önüne alındığında, şirketin 2020 yılı mali sonuçlarının güçlü olduğunun altını çizen Jernberg, “Avrupa ve Kuzey Amerika yılın ilk yarısında satışlarda büyük düşüşler yaşadı, ancak yılın ikinci yarısında bir nevi toparlanma gösterdi” şeklinde ifade etti.
ÇİN’DEKİ GELİŞMELER
2020’de Çin’in dünya çapındaki inşaat ekipmanı satışlarının üçte birinden fazlasını oluşturduğunu belirten Jernberg, “Endüstrinin sağlığı için bu rakamın çok yüksek olduğu, tek bir ülkeye bu kadar bağımlı olmanın tehlikeli olduğu yönünde bir tartışma var. Geçmişte Çin’deki güçlü satışları şiddetli düşüşler izledi. Çin söz konusu olduğunda 2010, 2011 ve 2012’ye hacim balonu olarak bakabilir ve şu anda aynı risk altında olduğumuzu söyleyebilirsiniz. Ve tabii ki herkes buna bakıyor ve olabildiğince dikkatli davranıyor. Ancak öte yandan, iş olgunlaşması, kredi riskleri, müşteri davranışını ele alma ve bir bütün olarak toplum söz konusu olduğunda, Çin’in 2010’daki durumuna kıyasla 2020’de başka bir ülke olduğunu düşünüyorum. Belki buna pişman olurum ama bugün Çin sisteminde daha fazla istikrar var” dedi.
SDLG İŞ BİRLİĞİ
Jernberg, Volvo CE’nin Çin’deki SDLG ile on yıldan uzun süredir devam eden bir ortak girişimi olduğunu söyledi. Jernberg, sektörde iki şirketin ürün hatlarının örtüşmeye başlayıp başlamadığı konusunda sorular gündeme gelse de Volvo’yu “fantastik” olarak nitelendiriyor ve şirketin Çin’deki tekerlekli yükleyiciler ve ekskavatörler konusundaki konumunun güçlü olduğunu belirtiyor. Jernberg, “Ortaklığın başarımızı yönlendirdiği çok açık. Ve elbette, SDLG’nin başarısının bir parçası da herkesin Volvo ile iyi bir iş birliğine sahip olduğunu bilmesi. Ve herkes Volvo’nun Çin’de de kısmen başarılı olduğunu biliyor çünkü SDLG ile iyi bir işbirliğimiz var. Sanırım bu ortak girişimimiz olduğu için tekrar şanslı olmaya dönüyoruz. Şimdiye kadar, net bir kazan-kazan durumu söz konusu” dedi.
ELEKTRİKLİ EKİPMANLAR
İnşaat sektöründe ya elektrikli ekipman prototiplerine bakan ya da seri üretime hazır elektrikli makineler geliştiren birçok OEM var. Volvo CE, bu alandaki lider OEM’lerden biri ve elektrikli ekipman söz konusu olduğunda iddialı hedefleri olduğunun altını çiziyor. Volvo Group’un 2030’a kadar satılan ekipmanın % 35’inin elektrikli olmasını hedefliyor. Bu da şirketin uzun vadeli düşündüğü anlamına geliyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Jernberg, “2050’de olmak istediğimiz yerde olabilmek için 2040’ta bir yerde olmamız gerekiyor. Hesaplamamıza göre, zaten tüm araç ve ekipmanlarımızın öncelikle % 20, sonrasın da 30, daha sonrasında da 35’inin elektrikli olması gerektiği anlamına geliyor” şeklinde ifade etti. Şirket, yeni dizel versiyonları geliştirmeyi bırakarak elektrikle çalışan kompakt ekskavatörler ve tekerlekli yükleyiciler üretiyor. Volvo CE, kompakttan ziyade daha büyük inşaat ekipmanlarıyla tanınıyordu, bu nedenle bu hareket satışları artırmak açısından mantıklı görünüyor, ancak Jernberg’in bu konuyu tutkuyla hissettiğine hiç şüphe yok. Elektrik gücü, hidrojen ve sentetik yakıtlar gibi diğer seçeneklerle birlikte “Alternatif gücün” bir parçası. Tıpkı alternatif gücün, otomasyon, BIM ve drone gibi yeni haritalama ve araştırma araçlarını içeren yeni teknolojinin bir yönü olduğu gibi.
YENİ TEKNOLOJİ VE YENİLİK
Yeni teknoloji giderek daha fazla benimseniyor. 2019’un sonlarına doğru Volvo, otomasyon için ayrı bir iş birimi oluşturdu. Volvo CE, inşaat uygulamalarında yakıt faturalarını ve CO2 emisyonlarını azaltırken üretkenliği artıran dijital bir hidrolik aktör geliştirmek için Finlandiyalı Norrhydro ile de çalışıyor. Röportajın ilerleyen kısımlarında, Jernberg’e şirketin ürün yelpazesine ekleme planları sorulduğunda, Volvo’nun Daimler ve Norrhydro ile çalışmaları ve bunların önemi konusuna geri dönmeden önce çok fazla şey vermeyen pürüzsüz ve gösterişli bir cevap veriyor. Bunu vurgulamakta haklı; Bir OEM’in ürün yelpazesi her zaman hayati önem taşıyacak olsa da, önde gelen OEM’lerin rakiplerinden sıyrılması ve yeni verimlilikler sunması için anahtar olan yakıt hücreleri veya makine hidroliği gibi yeni teknolojik çözümler üzerinde şirketlerle ortaklılıklar kurulması gerekebiliyor.
2021 VE SONRASI
Covid-19’un etkisi işletmeler üzerinde iyi bir şekilde inceleniyor, ancak Jernberg, salgının insanların ruh sağlığı üzerinde önemli etkileri olduğunu belirtti. Jernberg, yönetim tarzına dair de bazı önemli noktalara değindi: “Bir şirketi nasıl geliştireceğinize dair görüşümün çoğu, insanlarla tanışarak kendinizi eğitmeniz, girdi almanız ve piyasa koşullarını öğrenmenizdir. Müşteriler hakkında bilgi edinirsiniz, ürün ihtiyaçlarını öğrenirsiniz. ‘Dijitalleşme umurumda değil, sadece daha ucuz yedek parçalara ihtiyacım var’ diyen bir müşteriyle tanışarak öğreniyorsunuz. Çalışma hayatı bir öğrenme yolculuğudur ve bu, elektrifikasyon ise, aldığınız tüm kararlarda size girdi sağlar. Yeniden yapılanma, yeni bir ürün grubu satın alma veya bir etkinlik yapma gibi” dedi. Jernberg 2021 için iyimser olduğunu belirtti. Volvo CE’nin 2030 yılına kadar % 35 elektrikli ekipman üretme hedefinden bir kez daha bahseden Jernberg, yeni teknolojinin, bayileri desteklemelerini ve müşterilerle iletişim kurmalarını sağlayacak yollardan heyecan duyuyor. Jernberg, “Volvo CE kesinlikle gelecekte ‘şanslı’ olmalarını sağlayacak yapı taşları üzerinde çalışıyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.