Madencilik ve altyapı sektörlerinin öncü çözüm ortağı Epiroc, ABD’de faaliyet gösteren Luck Stone ile iş birliği yaparak dünya çapında taş ocaklarında kullanılan ilk tam otonom SmartROC D65 sondaj makinesini devreye aldı.
SmartROC D65 MKII, Epiroc’un gelişmiş otomasyon teknolojisiyle donatıldı ve kabin operatörü olmadan tam sondaj desenleri uygulayabiliyor. Küresel Madencilik Yönergeleri Grubu (GMG) Seviye 4 standardına uygun olan makine, Epiroc’un Ortak Otomasyon Paneli (CAP) ve Link Açık Otonomi (LinkOA) platformları üzerinden uzaktan kontrol edilebiliyor ve veri entegrasyonu ile filo yönetimini sorunsuz şekilde sağlıyor. SmartROC D65 MKII modeli hakkında görüşlerini paylaşan Epiroc USA İş Kolu Müdürü Ron Hankins, “Luck Stone’un liderliği, taş ocaklarında özerkliğin geleceğin değil, bugünün gerçeği olduğunu gösteriyor. Bu ortaklık, ABD’de yeni nesil sondaj makinelerinin sağlayacağı operasyonel kazanımları somut şekilde ortaya koyuyor” dedi.

“Epiroc ile otonom sondaj konusunda ortaklık tamamen uyumlu”
Otonom tesisler ve otonom nakliye sistemleri (AHS) konusundaki öncü uygulamalarıyla bilinen Luck Stone, otomasyonu güvenlik, operasyonel mükemmellik ve yetenek geliştirme açısından stratejik bir yatırım olarak görüyor. Luck Stone Mühendislik Kıdemli Direktörü Chuck Stilson, “Epiroc ile otonom sondaj konusunda ortaklık kurmak, şirketimizin işimizi en iyi şekilde yapma felsefesiyle tamamen uyumlu. Bu sadece üretkenliği ve güvenliği artırmakla kalmıyor, çalışanlarımıza yeni fırsatlar sunuyor ve taş ocaklarındaki operasyonları yeniden şekillendiriyor” ifadelerini kullandı.

Taş ocaklarında önemli bir dönüşüm yaşanıyor
SmartROC D65 MKII’nin teslimat sürecinde Epiroc’un güvenilir bayisi James River Equipment önemli rol oynadı ve makinenin uzun vadeli başarısı için servis, eğitim ve teknik destek sağlayacak. ABD agregaları pazarı, otonom teknolojiler için büyük bir büyüme potansiyeli sunuyor. Madencilikte test edilmiş otomasyon platformunu kullanan SmartROC D65 MKII, operasyonların tam otonomiye geçişini kolaylaştırıyor. Bu dağıtım, operasyonel güvenliği artırarak, makine filosunu optimize ederek ve kalifiye iş gücü eksikliğini gidererek taş ocaklarında önemli bir dönüşüm yaratıyor.