Ön yargıları yıkarak, birçok sektörde kendilerini kanıtlayan kadınların, iş makineleri sektöründe de başarıyla var olabileceğini göstermek üzere başlattığımız “Baretin Rengi Olmaz” köşemizin bu ayki konuğu KYS Lojistik Proje Madencilik Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Muhibe Kuyaş oldu. İş makineleri sektöründe kadının fark yarattığını belirten Kuyaş, “Bu sektör sadece güçle değil, vizyon ve disiplinle de ilerliyor. Kadının elinin değdiği her yerde fark oluşuyor” dedi.
Sizi tanıyabilir miyiz? Hikayeniz nasıl başladı?
Tabii, memnuniyetle. Ben Muhibe Kuyaş, 1985 Adana doğumluyum. Liseyi bitirdikten sonra aklımda doğrudan ticarete atılmak vardı. Bu istek sanırım aile genlerimden geliyor. İş ve inşaat makineleri sektöründe başladığım kariyerimde, bu sektörün adeta mutfağında pişerek tecrübe kazandım. Eğitimi de ikinci plana atmış değilim; Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İktisat Bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. 2016 yılında radikal bir kararla, kendi adıma KYS Lojistik Proje Madencilik Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’yi kurdum. Kız kardeşimin iç mimar olmasıyla birlikte, firmamızın faaliyet alanlarına mimarlık ve anahtar teslim projeleri de ekledik. Bugün KYS’yi yalnızca bir makine tedarikçisi değil, aynı zamanda müşterilerine çözüm ortağı olan bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyoruz. Şirketimiz; iş makineleri, madencilik ve inşaat ekipmanları alanında lojistikten projeye, satıştan teknik çözümlere kadar geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor.
Makine sektörünü seçme hikayeniz nasıl gelişti?
Ailem ticaretle uğraştığı için bu alana yönelmek zaten aklımdaydı. Ancak makine sektörünü özellikle seçmiş değildim. Bir arkadaşımın vasıtasıyla iş makineleri dünyasına adım attım. Önce yedek parçaları öğrendim, ardından makinelerin kendisini ve diğer kalemlerini tanıdıkça bu alandan büyük keyif almaya başladım. Merakım arttıkça başarım da beraberinde geldi.
Firmanızın faaliyet alanlarından bahseder misiniz?
Firmamız iki ana alanda faaliyet gösteriyor: iş makineleri alım-satımı ve iç mimarlık hizmetleri. İş makineleri tarafında ticaret ve danışmanlık faaliyetleri yürütürken; iç mimarlık tarafında ise kız kardeşim, iç mimar Kübra Kuyaş liderliğinde konut, ofis ve ticari alanlarda anahtar teslim projeler sunuyoruz. Tasarımdan uygulamaya tüm süreçleri titizlikle planlayarak müşterilerimize estetik ve fonksiyonel yaşam alanları sağlıyoruz. Ben şirket sahibi olarak hem genel işleyişten hem de stratejik ve operasyonel süreçlerden sorumluyum.
Sektöre yönelik özel bir eğitim aldınız mı?
Hayır, bu alanda formal bir eğitim almadım. Liseyi bitirdikten sonra direkt olarak sektöre girdim. Küçük yaşta işin mutfağında yetiştim diyebilirim. Önce yedek parçalarla başladım, ardından makinelerin kendisini tanımaya başladım. Bugün temsil ettiğim makineler arasında silindir en sevdiğim makinedir — galiba bir dönem kullandığım için. 🙂

Şirketinizde kadın istihdamına nasıl bakıyorsunuz?
Şirketimizde ben ve kız kardeşim olmak üzere iki kadın yöneticiyiz. İşe alımlarda mümkün olduğunca kadın adaylara öncelik vermeye özen gösteriyorum. İş makineleri tarafında sadece alım-satım yaptığımız için çok kalabalık bir kadromuz yok, ancak iç mimarlık tarafında projeye özel istihdam sağlıyoruz. Proje dönemlerinde hem kendi ekibimizde hem de çalıştığımız malzeme tedarikçilerinde kadın istihdamına dikkat ediyoruz. Ataerkil bir toplumun tabularını yıkmak, kadına bakış açısını değiştirmek ve kadının her alanda var olduğunu göstermek için tüm gücümle çalışıyorum. Benim özel bir sloganım var: “Kadın Gücü, Kadın Güçlü.”
Kadın istihdamı konusundaki yaklaşımınız nedir?
İş makineleri sektörü genellikle erkek egemen bir alan olarak bilinse de, biz bu algıyı kırmak için kadın istihdamını önemseyen bir anlayışla çalışıyoruz. İç mimarlık tarafında ise kadın çalışanlarımızın yaratıcılığı ve disiplinli çalışmaları projelerimize büyük katkı sağlıyor. Ticaretimizde liyakat ve eşitlik esasına göre hareket ediyoruz.
Sektörde kadın olmanın avantaj ve zorlukları neler?
Elbette kolay değil. Erkek egemen bir sektörde kadın olarak varlık göstermek çeşitli zorlukları beraberinde getiriyor. Ancak bu durum, fark yaratmak için aynı zamanda büyük bir fırsat. Kararlılık, disiplin ve detaylara verilen önem; kadınları bu sektörde ön plana çıkarıyor. Sektöre ilk girdiğimde, özellikle iş makineleri tarafında bir kadının karar verici pozisyonda olması yadırganıyordu. Ancak zamanla bilgi birikimim ve sahadaki duruşumla bu algı değişti. Bugün eşit katkı sağlayan bir ekip yapısı oluşturmuş olmak en büyük gururum. Unutmayın; hayat dik duranların, disiplinli ve doğru olanların yanındadır.
Kadın bakış açısının iş süreçlerine katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle! Özellikle teknik kararların öne çıktığı bu sektörde, olaylara duygusal zekayla yaklaşmak fark yaratıyor. İç mimarlıkta ise yalnızca işlev değil, duygular üzerinden düşünmek bize daha etkili çözümler sunuyor. Başak burcu olmamın da etkisiyle, detaylara odaklanmak, empatiyle yaklaşmak ve çözüm odaklı düşünmek benim güçlü yönlerim. Bunlar süreç yönetiminde ve problem çözümünde ciddi avantaj sağlıyor.
Pozitif ayrımcılık hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pozitif ayrımcılıktan ziyade kadınların hala kendini ispat çabasında olduğunu düşünüyorum. Sektör genelinde iyi niyetli yaklaşımlar olsa da, cinsiyet eşitliği konusunda alınması gereken çok yol var. Biz kendi firmamızda eşitlikçi ve yetkinliğe dayalı bir yaklaşımı benimsiyoruz.

Teknolojik dönüşüm sektörde kadınlara nasıl alan açıyor?
Kadın gözüyle bakıldığında, sektördeki teknolojik dönüşüm işlerin artık yalnızca güçle değil; akıl, planlama ve vizyonla yürütüldüğünü gösteriyor. Yeni nesil makineler, otomasyon ve dijitalleşme sayesinde verimlilik arttı, kadınların sektörde yer bulması da kolaylaştı. Gözlemlerime göre erkek düz mantıkla yaklaşırken, kadın daha detaycı ve sorgulayıcı oluyor. Bu da kadınları birçok işte daha başarılı kılıyor.
Sektöre girmek isteyen genç kadınlara önerileriniz neler?
Öncelikle şunu bilmeleri gerekiyor: Bu sektörde kadın olmak bir dezavantaj değil, aksine büyük bir değer. Cesur olsunlar, sorumluluk almaktan korkmasınlar. Teknik bilgilerini geliştirerek, sabır, disiplin ve vizyonla hareket etsinler. Zorluklarla karşılaştıklarında asla pes etmesinler. Eğer bu mesleği gerçekten istiyorlarsa, tereddüt etmesinler. Kadın bakış açısı, bu sektörün geleceğine yön verecek güce sahip.
Geleceğe dair neler söylemek istersiniz?
Ben sektöre 2002 yılında adım attım. O dönemlerde kadın varlığı oldukça sınırlıydı. Belki de farkındalık yaratan ilk kişilerden biri oldum. Sonrasında büyük holdinglerin kadın çalışan alımları başladığını gözlemledim. Bugün geldiğimiz noktada kadın istihdamı daha görünür hale geldi. Sizin gibi yayınların bu farkındalığı artırmada büyük rolü var. Teşekkür ederim. Geleneksel erkek egemen yapının değiştiğine inanıyorum. Kadınlar her alanda olduğu gibi bu sektörde de başarılı olabilir. Yeter ki cesaret, kararlılık ve inançla yollarına devam etsinler.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Kadınların iş makineleri gibi zorlu görünen sektörlerde de başarılı olabileceğini unutmamalıyız. Cinsiyetin değil yetkinliğin konuştuğu bir gelecek, hepimiz için daha güçlü bir sektör demektir. Disiplinin olduğu yerde başarı da mutlaka gelir. Ve son sözüm yüce Atam’ın söylediği gibi: “Kadınlar, toplumun en özverili, çalışkan ve üretken bireyleridir.” M. Kemal Atatürk