İnşaat ve iş makineleri sektöründe yaşanan gelişmeleri, 27 yıldır hiç ara vermeden okuyucularına aktaran Makina Market, hala ilk sayıdaki heyecanı ile yayın hayatını sürdürüyor.
Abonelik Formu
Abonelik Formu

Liebherr, elektrikli vinçlerle limanlarda sürdürülebilir dönüşümü hızlandırıyor

Liman operasyonlarında enerji dönüşümü hız kesmeden ilerliyor. Son altı yılda elektrikli mobil liman vinçlerine olan talep yüzde 400 oranında arttı. Liebherr, geliştirdiği e-drive teknolojileriyle dizel sistemlere güçlü bir alternatif sunarken, her operasyon saatinde 100 kilograma kadar CO₂ tasarrufu sağlıyor. Daha düşük bakım ihtiyacı ve sessiz çalışma avantajıyla öne çıkan elektrikli vinçler, hem çevresel performansı hem de operasyonel verimliliği artırarak limanlarda sürdürülebilir dönüşümün yeni simgesi haline geliyor.

Küresel ölçekte sürdürülebilir liman operasyonlarına öncülük eden Liebherr, elektrikli mobil liman vinçlerine yönelik talepte güçlü bir artış yakaladı. Şirket, son altı yılda bu alandaki talebin %400 oranında yükseldiğini açıkladı.

Elektrikli sürüş sistemi yaygınlaşıyor

Fosil yakıtlardan uzaklaşma süreci hem çevresel hem de ekonomik açıdan önem kazanırken, elektrikli tahrik sistemlerine olan talep dünya genelinde hızla artıyor. Liebherr, kullanıcıların farklı saha gereksinimlerine göre geliştirdiği tahrik seçenekleriyle bu dönüşüme yön veriyor. Bugün 100’den fazla ülkede aktif olarak çalışan 1.600’den fazla mobil liman vinci bulunan Liebherr, sürdürülebilir teknolojilere yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Elektrikli vinçlerin kullanımında Hindistan liderliği elinde bulundururken, Türkiye en yüksek talep gösteren ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor. Avrupa’da ise Hollanda, Fransa ve Polonya gibi ülkelerde de e-drive teknolojisine olan ilgi artmaya devam ediyor.

Elektrikli sistemlerle karbon salımı azalıyor

Liebherr verilerine göre, elektrikli tahrikli mobil liman vinçleri, dizel motorlu eşdeğerlerine kıyasla saatte 100 kg’a kadar CO₂ emisyonunu azaltabiliyor. Ayrıca, dizel motorların boşta çalışırken saatte yaklaşık 24 kg CO₂ salımı yaptığı dikkate alındığında, elektrikli sistemlerin duraklama anlarında hiç enerji tüketmemesi çevresel avantajı daha da artırıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Liebherr-Rostock GmbH Ürün Müdürü Franz Findel, “Elektrikli tahrik sistemlerimiz, 20 yılı aşkın süredir müşterilerimize verimlilik, düşük bakım maliyeti ve sessiz çalışma avantajı sunuyor. Daha az sarf malzemesi ve hareketli parça sayesinde bakım ihtiyacı minimum seviyeye iniyor. Bu da hem işletme maliyetlerini düşürüyor hem de operasyonel güvenilirliği artırıyor” ifadelerini kullandı.

Mevcut vinçler de dönüştürülebiliyor

Liebherr’in sunduğu bir diğer önemli avantaj, mevcut dizel vinçlerin elektrikliye dönüştürülebilmesi. Şirket, “Retrofit kit” olarak adlandırılan dönüşüm sistemiyle, uzun yıllardır aktif olarak çalışan vinçleri de e-drive sistemine adapte edilebilen hale getiriyor. Bu sayede liman işletmeleri, yalnızca yeni yatırımlarda değil, mevcut ekipmanlarını modernize ederken de karbon ayak izini düşürebiliyor. Ayrıca devlet destekli teşvik programları ve altyapı yatırımları da bu dönüşümü hızlandırıyor.

Ekonomik ve sürdürülebilir bir alternatif sunuluyor

Elektrikli sistemler sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik faydalar da sağlıyor. Yağ değişimi, sıvı kontrolü veya filtre değişimi gibi rutin bakım işlemlerine ihtiyaç duymayan bu sistemler, daha düşük işletme maliyeti ve daha yüksek verimlilik vadediyor. Liebherr, yeni nesil e-drive çözümleriyle limanlarda sessiz, verimli ve çevre dostu bir operasyon standardı oluşturmayı hedefliyor.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÖNCEKİ HABER

Çimsa, ilk 9 ayda 33,1 milyar TL ciroya ulaştı

BENZER HABERLER
Total
0
Share