SAHADAYIZ programının yeni durağı, Bursa Yenişehir Hızlı Tren Projesi’nde faaliyet gösteren Seda Makina oldu. Seda Makina operatörlerinden Ali Düzgün’ün bir çalışma gününe eşlik ederken, 37 yıllık operatörlük hayatına dair anılarını dinledik.
Makine sektörünün kalbi olan çalışma sahalarında, işin mutfağındaki insanların hikayelerini dinleyerek, sektöre farklı bir pencereden baktığımız SAHADAYIZ programının 3. bölümünde iş makinesi operatörü Ali Düzgün ile hem şantiyede çalıştık hem de operatörlüğe ve iş makinelerine dair sohbet ettik. Ali Düzgün, “37 yıldır iş makinesi operatörüyüm. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde bulundum. Kolay yanları olduğu gibi, zor yanları da oluyor. Ömrüm bu şekilde geçti, pişman değilim” diyerek çalışma hayatını kısaca özetliyor.
“Sevmesem, 37 senemi bu sektörde geçiremezdim”
Sabahın erken saatlerinde virajlı yolları aşarak, Bursa’ya varıyoruz. Henüz rayların bile yerleştirilmediği, proje tamamlandığında üzerinden tren geçecek olan yolun üzerinde operatör Ali Düzgün’ü beklemeye koyuluyoruz. Kendisi kullandığı Develon DL-320 loder ile yanımıza geliyor ve ben de loderdeki yerime geçiyorum. Ali Bey çalışmasına devam ederken, bir yandan da sohbet ediyoruz; “Bu sektörde çalışmaya yağcı olarak başladım. 3 yıl yağcılık yaptım. Babam ağır iş makinesi ustasıydı. Beni de bu işe başlattı, Allah razı olsun. Kendi kullandığım makinelerin yağlaması ve bakımlarını yaptım” diyerek mesleğe nasıl başladığını bizimle paylaşıyor. Ardından bugüne gelmesinin kolay olmadığını başından geçen şu olaylar ile anlatıyor; “Bizim zamanımızda makineler böyle elektronik değil, kara düzendi. O yüzden çok zorluk çektik. Ustalarımızdan dayak da yedik. İş esnasında sıcaktan uyuklamaya başlayıp, arkama bakmadığım için rahmetli ustamdan bir tokat yedim. Gözümde şimşek çaktı, bir daha da uykum gelmedi. Bana bu mesleği öğreten onlardır; onların sayesinde evime baktım.”
Ailesi Düzce’de yaşayan Ali Bey, uzakta çalışmanın hayatını zor etkilediğinden, ama çalışmak zorunda olduğundan bahsediyor. Şunu eklemeyi de ihmal etmiyor; “Sevmesem 37 senemi bu işle geçiremezdim.” Daha sonra şu an çalıştığı bu şantiyede bir gün boyunca neler yaptığını dinliyoruz; “Sabah ilk iş olarak aracımızın kontrollerini yapıyoruz. Herhangi bir yağ, su kaçağı olup olmadığını kontrol ediyoruz. Sonra aracın kendine gelmesi için 5-10 dakika rölantide bekletiyoruz. Hareketlilik başlayınca bantların altındaki malzemeyi taşıyoruz. Gelen kamyonları yüklüyoruz” diyor Ali Bey.
Ali Düzgün Develon DL-320 Loder kullanıyor
En kötü makineleri bile kullandım diyen Ali Bey, “Mesela, makine eski olur, her tarafından yağ kaçırır, sıcaktan yanarsın, bir dakika bile durdurmazlar; ona rağmen kendi makinelerini öve öve bitiremezler. Yine de tüm suçu operatöre atarlar. Böyle insanlarla da karşılaştık. Bizim patronlarımız sağ olsun makinelerin iyilerini vermeye çalışıyor. Operatörün kullandığı makine ve maaşı iyi olmazsa sıkıntı çeker. Hayat maaşla dönüyor. Bir operatörün en büyük derdi evine para gönderebilmek olur” diyerek zorlukları dile getiriyor.
Ekskavatör kullanan diğer operatörler gibi ince işçilik yapamadığından bahsedip; “Bir loder operatörü, ekskavatör operatörü gibi olamaz. Çünkü biz yerimizde sabit duramıyoruz” diyor. Ali Bey’in kullandığı makine, Develon’a ait DL-320 model loderi. Operatör konforunun düşünülerek tasarlandığını söyleyen Ali Bey, “Klimamız ve radyomuz var. Ne kadar operatör de olsak, müzik dinlemek insana iyi geliyor” dedikten sonra müziğin sesini artırıyor.
“Güzel makineler çıktıkça, iyi ki operatör olmuşum dedim”
Geçmiş yıllarda başına gelen tehlikeli bir olayı şu şekilde dile getiriyor Ali Bey; “Bir çalışma arkadaşımız, gece vardiyasında yüklü kamyonla geri geri gidiyordu. Gittiği yerin tehlikeli bir yer olduğunu fark ettim. Benim kullandığım loderin kovasında da malzeme vardı. Kamyonun arkası boşluğa düşünce, uçmasın diye loderle kamyonu kaldırdım ve yerine koydum. Hem arkadaşımın hem kamyonun hayatını kurtardım.”
Son olarak eklemek istediklerini soruyoruz ve “Her meslekte olduğu gibi, bu işi yapanların da sayısı azalmaya başladı. Zor yanları var tabi, ama kolaylaştırmak da insanın kendi elinde. 37 yılın bir kısmında pişman oldum ama böyle güzel makineler çıktıkça iyi ki operatör olmuşum dedim” diyerek sözlerini sonlandırıyor.
Ali Bey’i işinden daha fazla alıkoymadan, soru oyunumuza geçiyoruz;
- Kullanmaktan nefret ettiğiniz bir ataşman?
“Loderlere odun taşımak için çatal ataşmanı takılıyor, hiç sevmiyorum onları.”
- Loderlerin en çok arıza yapan parçası?
“Soketler.”
- Çalıştığım sahada olmazsa olmaz dediğiniz bir şey?
“Hava sıcaksa klima ve radyo olmadan olmaz.”
- Gün içinde en çok kullandığınız cümle?
“Kamyonlar ayak altında fazla dolaşınca çok sıkışıyorum, acaba bu malzemeyi kesemezler mi diyorum. Çünkü bize zaman kaybettiriyorlar; zaman çok önemli.”
- İkinci bir meslek yapsaydınız?
“Çobanlık yapmak isterdim. Bu kadar strese girmezdim, kafam rahat olurdu. Hayvanlar nereye, ben oraya…”
