İnşaat ve iş makineleri sektöründe yaşanan gelişmeleri, 27 yıldır hiç ara vermeden okuyucularına aktaran Makina Market, hala ilk sayıdaki heyecanı ile yayın hayatını sürdürüyor.
Abonelik Formu
Abonelik Formu

Sahadayız programının ilk bölümü, Safir Proje kamyon şoförü Ufuk Türen ile başladı

Farklı çalışma alanlarında görev alan kişilerin hayatlarını ve meslek hikayelerini dinleyeceğimiz Sahadayız programının ilk konuğu Safir Proje’de kamyon şoförü olarak görev alan Ufuk Türen oldu. 2013 yılında kurulan çok yönlü inşaat şirketi Safir Proje; tüm kazı, dolgu, yıkım, aktarım, nakliyat, peyzaj, tünel, çevre düzenleme çalışmalarını sağlıyor. Çalışmalarını başarıyla sürdürmesinin ardında, elbette kocaman bir ekip var. Bu ekibin üyesi olarak çalışan hafriyat kamyonu şoförlerinden Ufuk Türen’in kamyonuna misafir olduk ve gün boyunca gerçekleştirdiği yükleme/döküm işlemlerine eşlik ettik.

Sabahın ilk ışıklarıyla Safir Proje’nin Çekmeköy’de bulunan garajında Ufuk Bey’i beklemeye koyuluyoruz. Bir yandan kamyonlar garaja gelmeye başlarken, bir yandan da akan trafik artıyor; çünkü İstanbul’da gün sabahın ilk ışıklarında başlıyor…

İstanbul trafiği herkes için zor; kamyon şoförleri için daha zor

Kamyonun içerisine kameralarımızı yerleştirdikten sonra, Ufuk Bey şoför koltuğunda, ben de yolcu koltuğunda yerimizi alıyoruz. Garajın çıkışında bulunan hafriyat kamyona dolduruluyor ve Şile Döküm Alanına doğru yolculuğumuz başlıyor. Afrika örgüsü saçları ile dikkat çeken, iki kız babası Ufuk Türen, kendisini tanıtıyor: “Amcalarım ve dedem şoför olduğundan; bu mesleğe küçüklükten gelen bir isteğim vardı. İlk yıllarda dolmuşçuluk, ardından kamyon derken 11 senedir bu mesleğin içindeyim.”

Yoğun olarak Anadolu yakasında çalışıyor

İstanbul trafiğinin, kamyon şoförleri için daha zor geçtiğini belirten Ufuk Türen, “Kadıköy, Ataşehir, Ümraniye gibi Anadolu yakasında bulunan bölgelere hakimiz. Özellikle sabah ve akşam trafiklerinde küçük arabaların bize asla saygıları yok. Onlara göre, kaza yaptıktan sonra mutlaka biz suçlu oluyoruz. Küçük arabalara kendimizi ifade edemiyoruz. İster istemez trafikte tartışmalar olabiliyor. Birçok hakarete maruz kalıyoruz; en çok da Suadiye ve Bağdat caddesinde.”

“Gündüz trafikte tartışan kişi, akşam başka mekânda görünce beyefendi diye hitap ediyor”

Şile Döküm Alanına hafriyatı döktükten sonra, tekrar hafriyat doldurmak için Ataşehir Finans Merkezi’ne devam ediyoruz. Bu esnada Ufuk Bey’e trafikte başına gelen olayları soruyoruz, “Bu arabanın direksiyonuna geçince başka bir insana dönmüşüz gibi davranılıyor. Bu arabadan ineyim, şık bir giyimle, akşam güzel bir mekâna gideyim; beyefendi deniliyor. Bizzat böyle bir olay da yaşadım; gündüz trafikte kamyon kullanırken benimle tartışan kişi, bir mekânın sahibiymiş. Akşam oraya gittiğimde bana beyefendi diye hitap etti. Çünkü oraya gittiğim araba farklıydı, ama kamyon kullanırken de beni aşağılıyordu.”

Her gün ara sokaklarda taksi gibi kamyon kullanmaları gerektiğini söyleyen Ufuk Bey şunları da ekliyor, “Her gün ara sokaklarda kamyon sürmemiz gerekiyor. Örneğin, bir sokakta yükleme yapılacağı belli olmasına rağmen arabalarını çekmiyorlar. Biz de kaldırımdan geçmek ya da ters yöne girmek mecburiyetinde kalabiliyoruz. O esnalarda da hemen fotoğraf, video çekiyorlar. Bu şekilde bizi yargılıyorlar ama o filmin başı da var; kimse görmüyor. Bize, sarı damperli katiller deniliyor…”

Kazaların sebebi; kör nokta

Yükleme yapmak için Ataşehir Finans Merkezi’ne yaklaştıkça, Ufuk Bey geçtiğimiz yolların 10.00 ila 16.00 saatleri haricinde yasak olduğunu hatırlatıyor. Şile Döküm Alanına doğru tekrar yol aldığımızda, diğer arabaların genel olarak yol vermediğinden yakınıyor, “Ağır vasıta araç olduğumuzu gördükleri halde, dar sokaklarda rampa inerken de çıkarken de durulması gerek yerlerde durmuyorlar; seri hareket edilmesi gereken yerlerde de seri hareket etmiyorlar. Büyük problemlerimizden bir diğeri de kör noktalarımıza girilmesi. Genelde kazalar ne yazık ki bu yüzden oluyor. Dışardan bakınca her yeri gördüğümüz sanılabilir, fakat seyir halindeyken görmek mümkün değil.”

“Kendi camiamız dahil, herkesin birbirine saygı göstermesini istiyorum”

Toplumumuzun ortak sorunu her yerde olduğu gibi, trafikte de ön yargı ile yaklaşarak davranmak. Bulunulan ortam trafik olduğunda stres ve gerginlik seviyesi artış gösterebiliyor. Herkesin kendince bir acelesi var ve elbette zamanımızın bekleyerek geçmesinden hoşlanmayabiliriz. Ancak şunu unutmamalıyız, yanımızda seyir eden aracın şoförünü tanımıyoruz ve hikayesini bilmiyoruz…

Yolcuğun sonuna yaklaşırken Ufuk Bey’e diğer sürücülere neler söylemek istediğini soruyoruz ve “Kendi camiamız dahil, herkesin birbirine saygı göstermesini istiyorum” cevabını duyuyoruz. O’nun hikayesini öğrenmek için belgeselimizin tamamını izleyebilirsiniz.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÖNCEKİ HABER

Şehir içi çalışmaların güçlü çözüm ortağı: Komatsu WB97S-8 ve WB97R-8

SONRAKİ HABER

STILL, akıllı verimlilik ve hassas uyum için Xcellence Line serisini genişletiyor

BENZER HABERLER
Total
0
Share