Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Temmuz 2022 İnşaat Sektörü Analizi Raporuna göre Türk müteahhitlerinin yurt dışında yılın 6 ayında üstlendiği 132 yeni projenin toplam tutarı 4,6 milyar dolar olduğu açıklandı.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), “Dünyada Enflasyon Büyümeyi Unutturdu, Resesyon Riski Gündemde” başlıklı, “Temmuz 2022 İnşaat Sektörü Analizi Raporu”nu yayımladı. Raporda, Türk müteahhitlerin Ocak-Haziran 2022 döneminde yurt dışında 4,6 milyar dolarlık 132 yeni proje üstlendiğine işaret edilerek, mevcut pazarlarda daha aktif olunması ve yeni pazar arayışının hızlandırılması ihtiyacı vurgulandı. Dış politikada yaşanan son gelişmelerle sektörün deneyiminin yüksek olduğu Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan pazarlarının öne çıktığı belirtilen raporda, Nijerya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Tanzanya ve Gana olmak üzere Sahra-altı Afrika bölgesinin de yakından takip edildiği aktarıldı.
Rusya’da 4 yeni proje
Raporda, geçen yıl 11 milyar dolar tutarında rekor seviyede yeni proje üstlenilen Rusya’da, devam eden projelerin 20 milyar dolar tutarında olduğu ifade edilerek, savaş nedeniyle ülkede Avrupa firmalarıyla ortak projelerde aksamaların yaşandığı bildirildi. Savaş kaynaklı belirsizliklerin, sektörün lider pazarında bekleme sürecine girilmesine neden olduğunun altı çizilen raporda, Ticaret Bakanlığının verilerine göre bu yılın 6 ayında Rusya’da toplam tutarı 396 milyon dolar olan 4 yeni proje üstlenildiğine işaret edildi.
“Orta ve dar gelirli kesim için konut sahibi olmak giderek zorlaşıyor”
İnşaat sektöründe yatırımlarda düşüş ve artan girdi maliyetleri sorunuyla birlikte faaliyetlerin yeniden durma noktasına geldiği ifade edilen raporda, maliyet artışlarının konut fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmaya devam ettiği vurgulandı. Raporda şunlar kaydedildi: “Sektörde büyümeye dönüş için inşaat yatırımlarında canlanmaya ve öngörülemez düzeyde artan girdi maliyetlerinin yarattığı sorunun çözümüne ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle kamunun yatırım programlarının bu çerçevede yol gösterici olmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda kamu yatırım programında bir önceliklendirme yapılmasında ve ekonomik ve sosyal katma değer yaratacak projelerin tercih edilmesinde yarar görülmektedir. Sektörün içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara ilişkin bir diğer ihtiyaç, yükseltilmiş olan stopaj ve katma değer vergisinde tevkifat oranlarının en azından eski düzeylerine çekilmesidir. Yaşanan yüksek maliyet artışlarının ağırlıklı etkisiyle konut fiyatlarında artışla yeni konut üretiminde temkinlilik hatta gerileme izlenmektedir. Olağanüstü bir dönemden geçişin ağırlıklı etkisiyle dengesizliklerin izlendiği piyasa koşullarında orta ve dar gelirli kesim için konut sahibi olmak giderek zorlaşmaktadır. İnşaat imalatını finanse edebilecek çözümler gerekmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının konut fiyatlarında payı yüksek olan arsa maliyetlerinin azaltılmasına yönelik çalışmaları bu açıdan büyük önem taşımaktadır.”